Sağlıklı bir cinsel hayat, yalnızca kendimizi iyi hissetmemizi sağlamakla kalmaz, aynı zamanda ilişkimizin kalitesini de etkileyen, önemli bir belirleyicidir. Günlük yaşam kalitemiz ve partnerimizle aramızdaki iletişim üzerindeki büyük etkisine rağmen, sorunları çoğu zaman yok sayıyoruz nedeni ise; Toplumumuzda kız çocukları yetiştirilirken özellikle cinselliği yok sayarak büyütülmesi. Cinsel ilgi ve aktiviteler kötü gösterilip, karşı çıkılır. Mesela mastürbasyon yapmaları istenmez ve hoş karşılanmaz. Kadınlardan beklenen sadece evlendiklerinde eşine karşı “kadınlık görevi” yapmalarıdır.
Cinsel işlev bozukluğu, fiziksel veya psikolojik bir problemin bir sonucu olabilir.
Fiziksel nedenler: Birçok fiziksel ve / veya tıbbi durum cinsel sorunlara neden olabilir. Bu koşullar diyabet, kalp hastalığı, nörolojik hastalıklar, hormonal dengesizlikler, menopoz, böbrek hastalığı veya karaciğer yetmezliği gibi kronik hastalıkları ve alkolizm ve uyuşturucu kullanımını içerir. Ayrıca, bazı antidepresan ilaçlar da dahil olmak üzere, bazı ilaçların yan etkileri cinsel istek ve işlevi etkileyebilir.
Psikolojik nedenler: Bunlar arasında işle ilgili stres ve kaygı, cinsel performans, evlilik veya ilişki sorunları, depresyon, suçluluk duygusu ve geçmiş cinsel travmanın etkileri ile ilgili endişeler bulunmaktadır.
Cinsel Sorunlardan Kimler Etkilenir?
Hem erkekler hem de kadınlar cinsel sorunlardan etkilenir. Cinsel sorunlar her yaştan yetişkinlerde ortaya çıkar. Yaygın olarak etkilenenler arasında yaşlılarda görülen ve yaşlanma ile ilişkili sağlıktaki düşüşle ilgili olabilecekler de bulunmaktadır.
Cinsel Sorunlar Kadınları Nasıl Etkiler?
Kadınlarda cinsel işlev bozukluğu ile ilgili en yaygın sorunlar şunlardır:
Engellenen cinsel istek: Bu, cinsel isteksizlik veya cinsiyete ilgi eksikliği içerir. Hormonal değişiklikler, tıbbi durumlar ve tedaviler (örneğin kanser ve kemoterapi ), depresyon, hamilelik, stres ve yorgunluk gibi pek çok faktör arzu eksikliğine katkıda bulunabilir. Düzenli cinsel rutinlerle can sıkıntısı, kariyer ve çocuk bakımı gibi yaşam tarzı faktörleri gibi, cinsel isteklilik eksikliğine de katkıda bulunabilir.
Uyarılmamak: Kadınlar için cinsel aktivite sırasında yeteri kadar fiziksel olarak uyarılmaması genellikle yetersiz vajinal yağlanmayı içerir. Tahrik olunamaması, endişe veya yetersiz stimülasyonla da ilişkili olabilir. Ek olarak, araştırmacılar vajina ve klitorisi etkileyen kan akışı sorunlarının uyarılma sorunlarına nasıl katkıda bulunabileceğini araştırmaktadır.
Orgazm eksikliği (anorgazmi): Bu, cinsel doruk (orgazm) yokluğudur. Cinsel engelleme, deneyimsizlik, bilgi eksikliği ve suçluluk, kaygı veya geçmiş cinsel travma veya istismar gibi psikolojik faktörlerden kaynaklanabilir. Anorgazmiye katkıda bulunan diğer faktörler arasında yetersiz stimülasyon, bazı ilaçlar ve kronik hastalıklar bulunur.
Kişilik sorunları: Ağır kişilik bozukluklarına sıklıkla cinsel işlev bozuklukları eşlik eder. Birçok hastada uyarılma ve orgazm bozukluğu vardır. Psikolojik rahatsızlığı olan kimseler genel olarak haz almaktan, mutlu ve keyifli olmaktan kaçınırlar. Kendilerini acılarla dolu, talihsiz bir kurban olarak görmek isterler. Bu kişiler keyifli olan ve zevk veren birçok şeyden olduğu gibi cinsel haz almaktan da kaçınırlar. Sürekli bir şeylerden şikâyet etme, memnun olmama halindedirler. Adeta mutlu olmayı kendilerine yasakladıkları için cinsel ilişkiden kaçınırlar. Bu kişilerde cinsel isteksizlik çoğunlukla ergenliğin başından beri görülür.
Ağrılı ilişki: Cinsel ilişki sırasında ağrı, endometriozis , pelvik kitle, yumurtalık kistleri , vajinit , zayıf yağlama, ameliyattan gelen skar dokusunun varlığı veya cinsel yolla bulaşan bir hastalık gibi bir takım sorunlardan kaynaklanabilir . Vajinismus adı verilen bir durum vajinal girişi çevreleyen kasların istemsiz ve spazmıdır. Penetrasyonun acı verici olacağından korkan ve cinsel bir fobiden veya önceki travmatik veya acı verici bir deneyimden kaynaklanabileceğinden kadınlarda ortaya çıkabilir.
Eşe ilgi kaybı: Birçok çift birlikteliklerinin ilerleyen yıllarında birbirlerine eskisi kadar cinsel ilgi duymamaya başlarlar. Birbirinde aradığını bulamamak, eşiyle mutlu olamamak, kızgınlıklar, hayal kırıklıkları gibi genel ilişkideki sorunların yanında çiftlerin eşlerini çocuktan sonra sadece ebeveyn gibi görmelerinin de çok önemli bir rolü vardır.
Gebelik korkusu: Anneliğin getireceği sorumlulukları üstlenmeye hazır olamamak ya da doğum yapmaktan korkmak veya sadece anne olmayı istememek gibi nedenlerle gebe kalmak istemeyen bir kadın cinsel ilişkiden kaçınmak için cinsel isteğini engelleyebilir. Bu durumda bu endişelerin ortaya çıkarılıp çözümlenmesi özellikle doğum kontrol yöntemlerinin düzgün kullanılması, başka bir tedavi gerektirmeksizin cinsel isteğin oluşması için yeterli olacaktır.
Kadınlarda Cinsel Problem Nasıl Teşhis Edilir?
Bir kadının cinsel problemini teşhis etmek için, doktor muhtemelen semptomların ve fizik muayenenin kapsamlı bir değerlendirmesi ile başlayacaktır. Doktor, üreme organlarının sağlığını değerlendirmek için bir pelvik muayene yapabilir ve serviks hücrelerinde meydana gelen değişiklikleri saptamak için Pap smear yapabilir ( kanseri veya kanser öncesi durumu kontrol etmek için ). Soruna katkıda bulunabilecek tıbbi sorunları ortadan kaldırmak için başka testler isteyebilir.
Cinsiyete ilişkin tutumunuzun yanı sıra diğer olası katkıda bulunan faktörlerin (korku, endişe, geçmişe bağlı cinsel travma / kötüye kullanım, ilişki sorunları, alkol veya uyuşturucu kullanımı gibi) değerlendirilmesi, doktorun sorunun altta yatan nedenini anlama ve yapma konusunda yardımcı tedavi için uygun öneriler.
Kadınlarda Cinsel Sorunlar Nasıl Tedavi Edilir?
Kadınlarda cinsel sorunların tedavisi için ideal yaklaşım, kadın, doktor ve eğitimli terapistler arasında bir ekip çalışmasıdır. Cinsel sorunların çoğu, altta yatan fiziksel ya da psikolojik sorunların tedavisi ile düzeltilebilir. Diğer tedavi stratejileri aşağıdakilere odaklanır:
Eğitim almak: İnsan anatomisi, cinsel işlev ve yaşlanma ile ilgili normal değişiklikler, ayrıca cinsel davranış ve tepkiler hakkında eğitim, bir kadının cinsel işlev ve performans konusundaki endişelerinin üstesinden gelmesine yardımcı olabilir.
Stimülasyon artırılması: Bu, erotik materyallerin (videolar veya kitaplar) kullanımını, mastürbasyonu ve cinsel rutinlerdeki değişiklikleri içerebilir .
Distraksiyon teknikleri sağlanması: Erotik veya erotik olmayan fanteziler, cinsel ilişki, müzik, video veya televizyonla yapılan egzersizler gevşemeyi arttırmak ve endişeyi gidermek için kullanılabilir.
Ortak davranışların teşvik edilmesi: Şehvetli masaj gibi koital olmayan davranışlar (cinsel ilişki içermeyen fiziksel olarak teşvik edici aktivite), rahatlık sağlamak ve ortaklar arasındaki iletişimi artırmak için kullanılabilir.
Acıyı minimize etmek: Kadının penetrasyon derinliğini kontrol etmesine izin veren cinsel pozisyonları kullanmak ağrıyı hafifletmeye yardımcı olabilir. Vajinal kayganlaştırıcıların kullanılması, sürtünmeden kaynaklanan ağrıyı azaltmaya yardımcı olabilir ve cinsel ilişkiden önce sıcak bir banyo gevşemeyi artırmaya yardımcı olabilir.
Kadınlarda Cinsel Sorunlar Düzeltilebilir mi?
Kadın cinsel işlev bozukluğu tedavisinin başarısı, sorunun altında yatan nedene bağlıdır. Görünüm, tedavi edilebilir veya geri dönüşümlü bir fiziksel durumla ilgili cinsel problemler için önemlidir. Stres, korku ya da endişe ile ilgili hafif disfonksiyon sıklıkla danışmanlık, eğitim ve ortaklar arasında gelişmiş iletişim ile başarılı bir şekilde tedavi edilebilir.
Hormonlar Cinsel Fonksiyonu Nasıl Etkiler?
Hormonlar, kadınlarda cinsel fonksiyonların düzenlenmesinde önemli bir rol oynar. Yaşlanma ve menopoza bağlı kadınlık hormonu östrojenindeki azalma ile, birçok kadın, zayıf vajinal yağlama ve azalan genital duyum dahil olmak üzere, yaşlandıkça cinsel fonksiyonlarda bazı değişiklikler yaşar. Ayrıca araştırmalar, erkek hormonu testosteronun düşük seviyelerinin cinsel uyarılma, genital duyum ve orgazmdaki düşüşe de katkıda bulunduğunu göstermektedir. Araştırmacılar hala kadınlarda cinsel sorunları tedavi etmek için hormonlar ve Viagra gibi ilaçlar dahil diğer ilaçların yararlarını araştırıyorlar.
Histerektominin Cinsel İşlev Üzerindeki Etkisi Nedir?
Pek çok kadın histerektomi sonrası (uterusun cerrahi olarak çıkarılması) cinsel fonksiyonda değişiklikler yaşar. Bu değişiklikler, arzu kaybının yanı sıra azalmış vajinal yağlanma ve genital hissizliği içerebilir. Bu problemler uterus kaybıyla ortaya çıkan hormonal değişikliklerle ilişkili olabilir. Ayrıca, cinsel işlev için kritik olan sinirler ve kan damarları ameliyat sırasında zarar görebilir.
Menopoz, Bir Kadının Cinsel İşlevini Nasıl Etkiler?
Menopozdan sonra östrojen kaybı, kadının cinsel işlevinde değişikliklere neden olabilir. Genellikle menopoza eşlik eden duygusal değişiklikler bir kadının cinselliğe olan ilgisini ve / veya uyandırılma yeteneğini arttırır. Hormon replasman tedavisi – HRT – cinsel işlevle ilgili problemler yaratabilen vajinal yağlama kaybı ve genital duyum kaybı gibi belirli durumları iyileştirebilir.
Menopoz sonrası bazı kadınların cinsel doyumda bir artış olduğu belirtilmelidir. Bunun nedeni hamile kalma konusundaki endişenin azalması olabilir. Ek olarak, menopoz sonrası kadınlarda daha az çocuk yetiştirme sorumlulukları vardır ve bu sayede eşleriyle yakınlaşmalarını ve rahatlamalarını sağlar.
Cinsel Sorunlar Hakkında Doktora Ne Zaman Danışmalı?
Pek çok kadın zaman zaman cinsel işlevlerle ilgili problemler yaşamaktadır. Ancak, problemler sürdüğü zaman, kadınlar ve eşi için sıkıntıya neden olabilir ve ilişkileri üzerinde olumsuz bir etkisi olabilir. Uzun süreli ve devam ederek bu sorunları yaşıyorsanız, değerlendirme ve tedavi için doktorunuza görünün.
