Ağız kokusu yaygın bir şikâyettir ve birçok farklı nedeni vardır. Vakaların çoğu, ağızda çok fazla zararlı bakteri bulunması nedeniyledir.
Kalıcı kötü nefes veya ağız kokusu, genellikle ağızdaki bakterilerden kaynaklanmaktadır. Bu bakteri kokuya neden olabilecek gazlar üretir. Koku, bakteri şekerleri parçaladığında ve insanların yediği yiyeceklerde nişasta olduğunda ortaya çıkar.
Bazen ağız kokusu; diş eti hastalığı veya diş çürüğü gibi daha ciddi bir şeye işaret edebilir. Düzenli diş muayenesi yaptırmak önemlidir, böylece bir diş hekimi bu sorunları erken tedavi edebilir.
İnsanların ağız kokusunu hafifletmeye çalışabilecekleri çeşitli doğal ev ilaçları vardır. Bu çözümlerin çoğu, bazıları daha fazla araştırma gerektirmesine rağmen, onları destekleyecek bilimsel araştırmalara sahiptir.
Ağız kokusu yaygın bir sorundur ve birçok farklı nedeni vardır. Potansiyel ilaçları su, yeşil çay ve bitkisel durulamaları içerir.
Daha az yaygın olarak, ağız kokusu daha ciddi bir altta yatan sağlık sorununu gösterebilir. Ağız kokusunun nedeni hakkında endişeleri olan kişiler doktora görünmelidir.
Ağız kokusu ayrıca vücudun herhangi bir yerinde altta yatan bir sağlık sorununa da işaret edebilir.
Ağız Kokusunu Gideren Doğal Çözümler
Su
Bol miktarda su içmek, ağız kokusu gibi durumların önlenmesine yardımcı olabilir.
Ağız kuruluğu, diğer ağız sağlığı sorunlarının yanı sıra ağız kokusuna neden olabilecek bir durumdur.
Ağız içindeki tükürük bezleri ağızdan yiyecek artıklarını durulamak için yeterli tükürük üretmediğinde kuru ağız oluşur. Bu, oral bakteri seviyelerinin kontrolüne yardımcı olur.
Birçok farklı faktör ağız kuruluğuna neden olabilir. En yaygın neden dehidratasyondur. İlaçlar ve diyet de ağızdaki nemi etkileyebilir.
Günlük su alımı için kesin bir tavsiye yoktur. Bununla birlikte, Birleşik Devletler Gıda ve Beslenme Kurulu kadınlar için günde 2,7 litre, erkekler için günde 3,7 litre önermektedir. Bu miktarlar, yiyeceklerden ve içeceklerden elde edilen suyu da içerir.
Yeşil Çay
Yeşil çay, Camellia sinensis bitkisinin yapraklarından elde edilen antioksidan bakımından zengin bir çaydır.
Yeşil çaydaki en bol miktarda bulunan antioksidan Epigallocatechin-3-gallate’dir (EGCG). Araştırma, EGCG’nin sağlık üzerinde birçok faydalı etkisi olabileceğini göstermektedir.
Bir 2013 laboratuvar çalışması, insan diş eti dokularında EGCG’nin etkilerini araştırdı. Çalışma, EGCG’nin bir antimikrobiyal kimyasal madde salması için diş etlerindeki hücreleri tetiklediğini gösterdi. Bu kimyasal, diş eti hastalığına ve ağız kokusuna katkıda bulunan bir bakteri türü olan Porphyromonas gingivalis’i ( P.gingivalis ) hedeflemektedir.
Halitozise katkıda bulunan başka bir bakteri türü Solobacterium moorei ( S. moorei ) ‘dir. Bir 2015 laboratuvar çalışmasında yeşil çay ekstresi ve EGCG’nin S. moorei kültürleri üzerindeki etkisi araştırıldı.
Hem yeşil çay ekstresi hem de EGCG, S. moorei kültürlerinin büyümesini azaltmış, ancak yeşil çay ekstresi en büyük etkiyi göstermiştir. Bu, yeşil çay içindeki diğer kimyasalların da anti bakteriyel özelliklere sahip olabileceğini göstermektedir.
Her iki işlem de S. moorei’nin ağız kokusuna neden olan kimyasallar üretme kabiliyetini azaltmıştır.
Laboratuvar tabanlı bu çalışmaların sonuçlarının insan sözlü çevresine uygulanıp uygulanmadığını belirlemek için daha fazla araştırma gereklidir.
Bitkisel Durulama
Diş plağı ve diş eti iltihabı ağız kokusunun yaygın nedenleridir.
Bir 2014 çalışma plak, jinjivit ağız bakterilerinin düzeyde bir bitkisel ağız çalkalama etkisi araştırılmıştır. Durulama, her biri antimikrobiyal ve antienflamatuar özelliklere sahip çay ağacı yağı, karanfil ve fesleğen içeriyordu.
Araştırmacılar 40 katılımcıyı iki gruba ayırdı. 21 gün boyunca bir grup ticari bir ağız durulaması, diğeri bitkisel durulamalar kullandı.
Her iki durulamayı kullanan katılımcılar plak ve diş eti iltihabında önemli bir azalma gösterdi. Bununla birlikte, bitkisel durulama ayrıca ağızdaki bakteri seviyelerini önemli ölçüde azaltırken, ticari durulama yapmamıştır.
Bu bulgular, çay ağacı yağı, karanfil ve fesleğen içeren bir ağzın çalkalanmasının ağız sağlığını iyileştirmeye yardımcı olabileceğini, böylece ağız kokusunu azalttığını göstermektedir.
Çay Ağacı Yağı
Çay ağacı, ağızdaki bakteri miktarını azaltmaya yardımcı olabilir.
Ağız içindeki bazı bakteriler uçucu kükürt bileşikleri (VSC’ler) olarak adlandırılan kimyasalları salgılarlar. Bu kimyasallar hızlı bir şekilde ağız kokusundan sorumlu olan gazlara dönüşür.
Bir 2016 çalışması, çay ağacı yağının VSC üreten bakteri seviyelerini azaltmada etkili olabileceğini göstermektedir.
Bu çalışma için araştırmacılar, P. gingivalis ve Porphyromonas endodontalis’in bakteri kültürlerini laboratuarda izole etmişlerdir. Daha sonra kültürlere çay ağacı yağı veya klorheksidin ile muamele ettiler. Klorheksidin, gargarada yaygın olan standart bir antimikrobiyaldir.
Çay ağacı yağının etkileri, klorheksidininkine benzerdi. Her ikisi de bakteri suşlarının büyümesini azaltmış ve VCS üretimini azaltmıştır.
Bu laboratuvar çalışmasının sonuçları umut vericidir. Bununla birlikte, gelecekteki çalışmaların çay ağacı yağının insandaki oral çevreye etkisini test etmesi gerekecektir.
Çay ağacı yağının, klorheksidinden daha az yan etki yarattığını belirtmek gerekir. Bazı insanlar çay ağacı yağını doğal bir alternatif olarak denemeyi tercih edebilir.
Bir çay ağacı yağlı durulaması için, birkaç damla bitkisel yağ içinde bir damla çay ağacı yağı seyreltin ve bunu bir bardak ılık suya koyun. Solüsyonu 30 saniye ağızda çevirin ve ardından tükürün. Yutma halinde zehirli olabileceğinden, çay ağacı yağını yutmayın.
Tarçın Yağı
Bir 2017 laboratuvar çalışmasında tarçın yağının S. moorei bakterileri üzerindeki etkileri araştırılmıştır.
Tarçın yağı, S. moorei’ye karşı güçlü anti bakteriyel etkiler göstermiştir. Aynı zamanda VCS hidrojen sülfit seviyelerini düşürmüştür.
Araştırmacılar ayrıca tarçın yağının dişlere zarar vermediğini de buldular.
Ağız hijyeni ürünlerine tarçın yağı eklenmesinin ağız kokusu kontrolüne yardımcı olabileceği sonucuna vardılar. Ancak, bu iddiayı desteklemek için insan katılımcıları içeren daha ileri çalışmalar gereklidir.
İlk önce bir taşıyıcı yağ ile seyreltilmeden tarçın esansiyel yağını kullanmamak gerekir. Tarçın gıda sınıfı bir yağ ve uçucu yağ olarak mevcuttur. İnsanlar esansiyel yağları yutmamalıdır.
Güçlü Kokulu Otlar Ve Baharatlar
Bazı baharatlar aromatik esans yağları içerir. Bunlar, sarımsak ve diğer keskin yiyecekleri yedikten sonra nefes kokusunun maskelenmesine yardımcı olabilir.
Yemeklerden sonra nefesi tazelemek için, ağız temizleme çayı yapabilir. Çay yapmak için, aşağıdaki baharatlardan birini veya birkaçını sıcak suya ekleyin ve birkaç dakika boyunca demlenmeye bırakın:
Rezene tohumu
Anason
Karanfil
Kakule
Tarçın
Rendelenmiş zencefil
Ayrıca aşağıdaki güçlü kokulu bitkilerden birini eklemeyi deneyebilirsiniz:
Nane
Maydanoz
Kişniş
Biberiye
Kekik
Bu bitkilerin ve baharatların birçoğunda ayrıca, kötü nefesin bakteriyel nedenlerini hedef alan antimikrobiyal maddeler de bulunur.
Probiyotik Yoğurt
Probiyotikler sağlığa yararlı canlı bakterilerdir.
Ağızı probiyotiklerde kaplayan yiyecekler yemek, ağızdaki kötü bakteri seviyelerinin azaltılmasına yardımcı olabilir. Bu nefesin iyileştirilmesine yardımcı olabilir.
Tüm yoğurtlar probiyotik içerir çünkü bu bakteriler sütü yoğurt haline getirmek için gereklidir. Bununla birlikte, probiyotik yoğurt bu faydalı bakterilerin daha yüksek seviyelerine sahiptir.
Bir 2017 çalışmasında, probiyotik yoğurt ve ksilitol çikletinin tükürükteki Streptococcus mutans ( S. mutans ) bakteri miktarı üzerindeki etkileri karşılaştırılmıştır. S. mutans, diş çürümesine ve ağız kokusuna önemli ölçüde katkıda bulunur.
Çalışmada tükürüğü yüksek oranda S. mutans gösteren 50 katılımcı yer aldı.
Araştırmacılar katılımcıları iki gruba ayırdı. Bir grup günde 200 gram probiyotik yoğurt yerken, diğer grup yemeklerden sonra günde üç kez iki ksilitol çikleti çiğniyordu.
Her iki gruptaki katılımcılar, deneyin ilk gününden itibaren S. mutanlarda bir azalma gösterdi. Bu azalmalar tedavinin ikinci haftasında en yüksekti. İki grup arasında anlamlı fark yoktu.
Bu nedenle probiyotik yoğurt yemek, diş çürümesini önlemede ve ağız kokusunu ksilitol sakızı kadar tedavi etmede etkili olabilir.
Kefir
Kefir, probiyotik yoğurtlara benzer, ancak daha fazla probiyotik bakteri içeren fermente bir süt ürünüdür.
Bir 2018 çalışmasında farklı probiyotik tedavi tiplerinin ağızdaki bakteri seviyeleri üzerindeki etkileri araştırılmıştır. 6 haftalık çalışma 45 katılımcıyı içeriyordu.
Araştırmacılar katılımcıları üç gruba ayırdı:
Kefir grubu: Katılımcılar günde iki kez 100 mililitre kefir içti.
Probiyotik diş macunu (PT) grubu: Katılımcılar günde iki kez probiyotik diş macunu kullandılar.
Kontrol grubu: Katılımcılara tedavi uygulanmadı.
Kefir grubu ve PT grubu, araştırmacılar kontrol grubu ile karşılaştırdığında S. mutans bakterileri ve Lactobacillus bakterilerinde belirgin bir azalma gösterdi.
Bu sonuçlar, kefir içmenin, ağızdaki bazı zararlı bakteri seviyelerini azaltmaya yardımcı olabileceğini göstermektedir.
Ağız Kokusu İçin Ne Zaman Doktora Gidilmeli?
Kişi ağrılı, şişmiş veya kanamalı diş eti problemi yaşarsa diş hekimini ziyaret etmelidir.
Ağız kokusu, diş çürümesi, diş eti hastalığı, ilacın yan etkisi veya vücudun herhangi bir yerinde bir sorun olabilir.
Ağız kokusuna neden olabilecek bazı durumlar şunlardır:
Sinüs enfeksiyonları
Kronik akciğer enfeksiyonları
Sindirim sorunları
Böbrek hastalıkları
Karaciğer hastalıkları
Şeker hastalığı
Bu yazımızda özetlenen bazı olası çözümleri denemenize rağmen ağız kokusu düzelmezse işte o zaman doktora görünmelisiniz.
Bazı kişiler ağız sağlığı sorunu nedeniyle ağız kokusu yaşayabilir. Aşağıdaki semptomların ağız kokusu eşlik ederse diş hekimi ziyareti gereklidir:
Ağrılı, şiş veya kanamalı dişeti
Diş ağrısı
Sallanan dişler
Takma diş sorunları
Yukarıdaki belirtiler diş eti hastalığının belirtileri olabilir. Bir kişi erken evrelerinde tedavi ederse, bu durum geri dönüşümlüdür. Tedavi olmadan diş eti hastalığı diş kaybına neden olabilir.